Saturday, November 22, 2008

‘Issız Adam’ bereketiyle geldi

Çağan Irmak’ın son filmi ‘Anlamazdın’ şarkısının yer aldığı Ayla Dikmen albümü satışlarını ve Leblon adlı restoranın rezervasyonlarını patlattı

İSTANBUL - Yönetmen Çağan Irmak’ın 7 Kasım’da vizyona giren son filmi ‘Issız Adam’, sinema salonlarını hareketlendirdi. Ama asıl film boyunca çeşitli sahnelere serpiştirilen ‘Anlamazdın’ şarkısıyla ölümünden 18 yıl sonra, Ayla Dikmen’in albüm satışlarını patlattı. Dikmen’in yeğeni Meltem Çelebioğlu’nun sahibi olduğu MCC Müzik’ten 2007 yılı başında çıkan ‘Seninle Sonsuza Kadar’ albümünün satışları, filmden sonra 30 kat arttı. Seyhan Müzik, albümün sadece geçen pazar günü 2 bin sattığını söylüyor. Üstelik bu rakamın 250’si filmin ana mekânı Beyoğlu’nda, sadece bir müzik marketten elde edildi. Zaten şu sıra Beyoğlu’nda sadece Ayla Dikmen’in sesi çınlıyor.
‘Issız Adam’la birlikte siparişlere yetişemediklerini belirten Meltem Çelebioğlu, “Albüm 2007 başında tanıtıldıktan birkaç ay sonra arşiv olarak kaldı müzik marketlerde, tek tük satılıyordu filme kadar” diyor. Çağan Irmak’ın gerekli izinler için kendisine geldiğini söyleyen Çelebioğlu, “İzinleri verdikten sonra bir daha görüşmedik. Galaya davetliydim ama gitmedim. Yalnız izlemek istedim, salonda teyzemin sesini duymak çok güzeldi, filmi de çok beğendim. Benim yapamadığımı Çağan Irmak yaptı” diye anlatıyor.

Satışlar 50 bine ulaşacak
Albümün dağıtımını yapan Seyhan Müzik’in sahibi Bülent Seyhan ise film vizyona girdikten sonra ilk hafta 10 bin satış rakamına ulaşıldığını söylüyor. Albüme en çok Beyoğlu’ndan talep geldiğini anlatan Seyhan, “Filmden çıkıp hemen albümü satın alanlar var” diyor.
Albüm satışlarının piyasaya çıkış tarihi olan Ocak 2007’den beri 30 kat gibi rekor oranda arttığını vurgulayan Bülent Seyhan, bugünkü piyasa koşullarında bu satış rakamının çok yüksek olduğunu ve filmin müzik piyasasına da büyük canlılık getirdiğini söylüyor. Seyhan, “Film vizyondan kalkana kadar albüm, 50 bin satış rakamına ulaşacak gibi görünüyor. İkinci baskıya başladık ama sanırım bu da yetmeyecek siparişlere. Satışların önümüzdeki hafta daha da artmasını bekliyoruz” diyor.
Film müziklerini içeren ‘soundtrack’ albümse 20 Kasım itibarıyla piyasaya çıktı. Albümde yer alan ve yeniden gündeme gelen parçalar, filmin tema şarkısı Michel Fugain’den ‘Une Belle Historie’, Nil Burak’tan ‘Yalnızım Ben’, Sibel Egemen’den ‘Yalnız Adam’, Semiramis Pekkan’dan ‘Bana Yalan Söylediler’ ve Hümeyra’dan ‘Tutsana Ellerimi’...
Sadece müzikler değil, filmin ana mekânlarından Leblon da çok ilgi çekiyor. Hatta şu günlerde Leblon’da değil boş yer bulmak, bir hafta sonrasına rezervasyon bile neredeyse imkânsız.

İki hafta sonrası bile dolu
Filmde ‘esas oğlan’ Alper’in işlettiği Asmalımescit’teki Leblon’un gerçek sahibi 33 yaşındaki işadamı Arda Türkmen, nisanda açtığı restoranın filmde mekân olarak kullanılmasının ardından, müşteri sayısının hayli arttığını söylüyor. Halihazırda iki hafta sonranın rezervasyonlarının bile dolu olduğunu vurgulayan Türkmen, “Hatta filmden çıkıp hemen gelenler oluyor” diyor.
Filmdeki restoran sahnelerinin üç günde çekildiğini belirten Türkmen, filme nasıl dahil olduklarını şöyle anlatıyor: “2004’te Roka Davet adlı bir catering şirketi kurdum. Organizasyonlara, bütük şirketlerin davetlerine yemek hizmeti veriyoruz. Zaten Çağan Irmak’la da yollarımız bu sayede kesişti. O film için mekân ararken Leblon’u görüp mutlaka burası olmalı demiş. Biz Roka’da ‘Issız Adam’ın da yapımcı firması olan Most Productions’la çalışıyoruz. Çağan Irmak onlarla iletişime geçince Leblon filmin ana mekânlarından biri oldu.” Filmdeki Alper karakteri gibi kendisi de zaman zaman Leblon’da mutfağa giren ve yemek yapan Türkmen, bu mekânda yıllardır hayal ettiklerini gerçekleştirdiğini söylüyor, “Ben burada hem müşteri gibi zevk alacağım, hem de severek işleteceğim bir yer yarattım” diye konuşuyor.

Kişi başı 60 YTL
Leblon’da şarapla beraber iki kişilik bir yemeğin kişi başı fiyatı yaklaşık 55-60 YTL. Leblon, et yemekleriyle ünlü. Mekânda hafta sonları Türkmen’in belirlediği, 80’ler ve 90’lardan eski dans parçaları çalınıyor. Leblon, ismini Brezilya, Rio de Janeiro’da bir bölgeden alıyor. Türkmen bir iş seyahatinde buraya gitmiş, çok sevmiş. “Leblon’un daracık sokakları, pazarları, kafeleri beni çok etkiledi. İstanbul’da bir yer açarsam ismini Leblon koyacağım demiştim. Burayı gördüğüm an aradığım yer olduğuna karar verdim ve adını da Leblon koydum” diyor.